Her son
hüzünlüdür diye bir genelleme yapmak doğru mu bilmiyorum ama bu son hüzünlüydü.
Son kez sarılmak sana, saçlarının kokusunu çekmek içime son kez, son kez öpmek
gözlerini. En hüzünlü şarkıdan daha hüzünlüydü son konuşmamız. Şimdi pişman
olmalımıyım onca zaman gözlerinin içine bakıp sana bir kez seni seviyorum
demediğim için yoksa gönül rahatlığıyla arkama bile bakmadan yürüyüp gitmeli
miyim? Gitmek, hele ki dönüşü olmayacağını bildiğin bir gitmek ne çok koyarmış
insana. Ama ben istemedim ki gitmeyi, ben istemedim böyle olmasını...
Belki sen de
istemedin böyle olmasını ama elimizden gelen birşey de yoktu. Adına ne dersen
de ister çaresizlik, ister cesaretsizlik biz kendi sonumuzu kendimiz imzaladık.
Son'a geldik
ya şimdi daha bir çok düşünür oldum içinde ''keşke'' geçen cümleleri. Keşke bir
kez olsun deneseydim sana seni seviyorum demeyi, keşke
aldanmasaydın/aldanmasaydım yaşadığımız hayata, keşke bir kez olsun tutmayı
deneseydin ellerimi. Neyse artık bir de keşkelerle yormanın anlamı yok seni de
kendimi de...
Şimdi
anlatsam sana burda; bendeki seni, bilsen herşeyi ne biliyim belki de... Neyse bilme
en iyisi, uzatmanın anlamı yok. Bilmen gereken birşey varsa o da şudur ki sen
dün neysen benim için bugün de o, yarın da o olacaksın. Benim yüreğim rahat senin de rahat olsun. Belki birgün bir
yerde karşılaşırız yine ama eğer karşılaşmazsak senin için en büyük dileğim
karşına gözleri benim gözlerim gibi bakan bir insan çıksın.
Bunlar senin
için son satırlarım gözlerin kadar yüzün kadar güzel bir hayatın olsun..
''Bu son akşam
Bu son veda
Geriye dönmem yâr bir daha''
İsa Güneruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder