16 Mayıs 2012 Çarşamba

AŞKA DAİR

        Galiba ben anlamıyorum bu aşk dediğimiz konuyu ya da her ne deniyorsa işte onu ben anlamıyorum. İnsanlar birbirlerini severken bir şeyler hissederken her şey çok güzel de ayrılınca bitince neden bunca isyan bunca serzeniş? Birlikte olamıyorsunuzdur, yaşayamıyorsunuzdur ayrıntıya gerek var mı olmuyordur işte bitmesi gerekiyordur bitmiştir. İlla nefretini haykırmak mı gerekir unutmak, içinde de bitirebilmek için. Susarak sessiz sakin bitmez mi bir şeyler?
        
        Çok gariptir ki bir zamanlar çok sevdiğimiz insanlardır onca nefret dolu hakaret dolu söz söylediğimiz insanlar. Ve aslında daha da garibi belli bir süre sürer bu isyan sonra unutur gideriz (çoğumuz). Nazım Hikmet 'karıma mektup' şiirinde diyor ya ''en fazla bir yıl sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı'' ölüm acısının bile bu kadar kısa sürdüğü bir zamanda ''aşk'' acısı nedir ki? Unutur gideriz, evet 'çoğumuz' unutur gideriz... Hele ki zaman artık yirmi birinci asır olmuşken..
        
        Büyük laf etmemeli insan sensiz ölürüm yaşayamam dememeli mesela yaşanırmış çünkü... Sevgi bu bir kere hissedilince biter mi dememeli mesela bitermiş çünkü...
      
       İnsan kimseyi hayatının merkezi yapmamalı mesela çünkü birini hayatınızın merkezi yaparsanız onun etrafında dönüp durmaktan yorulursunuz, kendi benliğinizden olursunuz. Ve o merkez yok olunca anlarsınız ki en zor yolculuktur insanın tekrar kendine dönüşü...
       
       İnsanoğlu bu, elindeyken hiçbir şeyin kıymetini bilmezken elinden uçup gittiğinde çaba göstermeye başlar. Ne çare ki bir şey ifade etmez artık o çabalar... Hoşçakal diyen, demiştir bir kere o kelimeyi. Bir gün geri dönersem... diye açık bir kapı bırakmamıştır. Hoşçakal demiştir, hoşçakal bir zamanlar çok sevdiğim adam/kadın hoşçakal.
      
      Diyorum ya galiba ben anlamıyorum bu konuyu bu yüzden de uzun uzadıya konuşmak, yazmak istemiyorum bu konunun üzerine. Ama naçizane görüşüm kimse hak etmez sırf gitti diye nefret edilmeyi, hele ki gözyaşlarını bıraktıysa ayrıldığı yere hiç hak etmez. Ben hiç kötü konuşmadım gittiklerim hakkında, benden gidenler hakkında. Belki de ondan böyle düşünüyorum. Diyorum ya galiba ben anlamıyorum bu konuyu. Benden bu kadar... 02:09
                                                                                                                   İsa Güneruz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder