En çok içimi
acıtan sözdü ''nasip değilmiş'' bir türlü söylemek istemedim. Hele ki senin
adının yanında hiç geçsin istemedim. Aylar yıllar geçti hepsi de yalnız geçti
ama ben bir türlü kabullenmek istemedim yokluğunu ya da ne bileyim beceremedim
kabullenmeyi.
Onca zaman
izlediğim filmlerde, dinlediğim şarkılarda, baktığım yüzlerde, yazdığım her
cümlede seni gördüm. O yok dedi içimden bir ses; ''sus'' dedim sus, Allah
aşkına sus. Sustu, ben yine adınla başladım her şeye.
Yazdığım satırlarda
kayboldum. Seni kime nasıl anlatacağımı bilemedim. Gittiğim her şehir tanıyor
artık seni. Her arkadaşım biliyor adını. Yaşadığım şehirde kaç tabelada adın
yazıyor biliyorum. Senden önce kimler vardı hayatımda senden sonra kimler kaldı
biliyorum. Kaç kişiden sırf seni hatırlatmasın diye kaçtım iyi biliyorum.
Ankara'ya her gittiğimde sizin eve giden dolmuşu her gördüğümde hala dolar
gözlerim. Bana en son hoşçakal dediğin yere senden sonra kaç kere gittim kaç
kere sana orda gitme dedim bir Allah biliyor bir de ben.
Ayıp mı
günah mı bilmiyorum; bazen dayanamayıp seni nasıl unuturum diye düşündüğüm
oluyor. Sonra bir an yerimden kalkıp duvarda asılı, yansıması hüzünlü, kirli
aynaya bakıyorum elim, yüzüm, saçım, başım, kılığım kıyafetim hepsi bana seni hatırlatıyor.
Uzun saçlarımı kısacık kestirmemin, salaş giyimimi düzeltmemin, konuşmamı
düzeltmemin sebebi sensin, sadece sen. Sonra anlıyorum ki her elim saçıma
gittiğinde her giyecek bir şey aldığımda her konuştuğumda sen çıkacaksın
karşıma. Sonra anlıyorum ki ben seni unutamam... Ben seni yaşadıkça unutamam.
Bazen
otobüste birini görüyorum bir an sana benzetiyorum sonra inip otobüsten
arkasını dönüp gidiyor. Arkasından bağırmak istiyorum dur bekle demek istiyorum
sesim çıkmıyor, boğazımda bir şeyler düğümlenip öylece kalıyor. Sonra birden
arkasına dönüyor bakıyorum sen değilsin yine değilsin yine yoksun...
Lisede bir
şiir dinletisi vardı orda ben de bir şiir okuyacaktım. Birileri izleyecekti
dinleyecekti ama ben sana okuyacaktım o şiiri. Beni sana en iyi anlatacağını
düşündüğüm şiiri seçmiştim Uğur Arslan'ın ''suyun öbür yakası'' isimli şiiri.
Günlerce hazırlanmıştım o şiiri okumak için. O gün şiiri okuduktan sonra o
sahneden inip elimdeki kırmızı gülü herkesin içinde sana verecektim. Ama sen
gelmedin İzmir'e gitmen gerekiyormuş yoldaymışsın öyle demiştin. Ben okudum o
şiiri bomboştu sahnenin önü sen yoktun sen yoksan kimse yoktu.
İşte o şiir belki bir gün denk gelir de okursun;
Denizi
olmayan bir şehirde yaşamak gibi gözlerinden uzak olmak
Ve ölümü
olmayan bir hayatta yaşamak gibi sensiz buralarda kalmak
Bak pek bir
şey kalmadı bende
Ne para ne
kuru sevda
Mazi de
artık yanaşmıyor yanıma,
Bir inadına
seni beklemeyi biliyorum bir de sevmeği
Denizden bir
lüfer çıksın istiyorum akşamlık efkârıma
Bir de
onyedilik halin dursa masada
Bütün
şarkılar sussun
Sadece senin
tının kulağımda
Denizi olan
bir şehirdeyim ama sensiz ne fayda
Bazen
çöküyorum iskelenin duvarına
Sizin adadan
içinde senin olmadığın teknelerle alışverişe geliyor sizinkiler
Ve kırdığım
her bardak yokluğunun balyozu başımda
Kırılganlığım
parçalar ellerimi kanayan her yanın her yanımda
Her kapıya
sen diye koşmayı sahile yanaşan her tekneyi ve her sessizliği sana yormayı
Bıraktığın
ağrılara katlanmayı biliyorum bir de
Ama ne
yokluğunu anlayabiliyorum ne de yokluktan anlıyorum
Hiç vedasız
bu şehirden kayboluşunu biliyorum
Yıllarca
izini sürmeyi sakındığın gerçekleri düşünmeyi
Bir de her
şeye rağmen seni sevmeyi iyi biliyorum
Her duayı
adınla bitirmenin ne anlama geldiğini iyi biliyorum...
Buralarda
sensiz olmadı kimse hiç kimse sensiz yapamadı
Şehir başka
bir yere göçtü denizin dibi çayın demi çöktü
Deprem oldu
yer bölündü hayatın bütün neşesi kandillerin kederinde söndü
Sanki sen her
gün gittin ve beni her sabah terk ettin
Senden sonra
bu mahallede kaç kişinin öldüğünü
Yeni
doğanların kaçına adının verildiğini
Sizin eve
kimlerin taşındığını ve perdeleri neden değiştirdiklerini iyi biliyorum
Küskünüm
artık suyun öbür yakasına
Rüyalarımı
ve karasularımı ihlal etmekten başka bir işe yaramaz oldu bu aşk
Hatıraların hatırına
yaşanmaz oldu bu hayat
Anı
biriktirmenin acı biriktirmekten yok hiç farkı
O halde
yaşamın anlamı nerde kaldı
Nerde kaldı...
Uğur
ARSLAN
Ben bu şiiri
her okuduğumda sana okuyormuş gibi okuyorum, sen de eğer birgün bu şiiri
duyarsan bir yerden dinlersen ben okuyormuşum gibi dinle…
İsa Güneruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder