Bir rüya görüyorum öyle güzel ki asla gerçek hayatta yaşanmayacak gibi. Uyanıyorum
ansızın, gözlerimi zihnimi açık tutup rüyamı ezberlemeye çalışıyorum, unutursam
belki rüyalar bile yeniden o güzelliği bana vermez diye korkuyorum. Sonra birden
sızıp kalıyorum geri, uykunun ağırlığını taşıyamıyorum ve daha kötüsü
uyandığımda güzel bir rüya gördüğümden daha fazlasını hatırlayamıyorum. Zihnimi
ne kadar yorsam nafile, unutmamak için uyanık kalmaya çalıştığım rüya kapıyı
çoktan arkadan kilitlemiş ve gitmiş oluyor.
Gecenin yarısında, saatlerin yeni günden paylarını aldığı, benim
gözlerimin uykuya dikildiği anlarda aklıma gelenler var bir de. Aklıma geldiklerinde
bilgisayarı kapatmış olduğumu fark edip hemen bir kağıt kalem aramaya
koyuluyorum. Kağıdı ve kalemi bulmaya çalışıp da başarısız olduğumu anladığım
sıralarda doğduğum büyüdüğüm eve ne denli yabancı olduğum, yabancı düştüğüm
geceyi yaran bir şimşek sızısıyla düşüyor içime. Yazık ki hemen ardından aklıma
gelen ilk şey bunun bir çaresizlik örneği olduğu oluyor. Olanca sessizliğin
içinde tekrar bilgisayarı açıp fanından çıkan sesle kulaklarımın sağır
olmadığının farkına varıyorum. İlk aklıma gelenleri yazabilmiş olsaydım size
bana ve hayata dair ne çok şey anlatacaktım; tıpkı rüyamın bana verdiği sahte
mutluluk kadar çok şey. Ama modern çağın getirdiği tüm kolaylıklarla birlikte
götürdüğü kelimeler için yapabileceğim çok fazla bir şey yok maalesef. Yalnızca
bir sonraki sefer için aklımda daha çok şey tutmaya çalışabilirim sanırım. Sahi
bu sefer ne tutabildim ki aklımda?
Şu modern dediğimiz çağ bizden ne çok şey götürüyor ve ne kadar yalancı. Her
şeyi hızlandırdı bize her şeye ulaşma imkanı verdi, saat farkını dikkate
aldığımda dünyanın öbür ucundaki arkadaşımla konuşma imkanı verdi bana yada
bize hepimize. Oysa biz hiç fark etmedik ya da fark etmek işimize gelmedi; bizi
birbirimize yaklaştırdığını düşündüğümüz bu çağ bizi birbirimizden bizi bizden
öyle uzaklaştırdı ve zihnimizi öyle boş şeylerle doldurdu ki rüyalarımızı
hatırlayamaz, hissettiklerimizi yazamaz hale geldik. Kapı açıldığında hoş geldin diyen bir güler
yüzden daha çok bilgisayar açıldığında hoş geldiniz diyen bir nota aşina olmaya
başladık.
Bana rüyalarımı hatırlayacak huzurlu bir zihin
Zihnime düşen kelimeleri yazacak bir kalem ve bir kağıt
Ve bir de zamana not edebileceğim birkaç yeni ve güzel anı lazım.
Nereden bulsam?
Ne dersiniz?