Bu
dünyada sadece iyiler ve kötüler vardır. İyi olmak çok zahmetsiz olmasına
rağmen nedense çoğunluk hep kötü olmayı tercih eder.
İyi olmak için susmanız, elinizde olanla
yetinip, paylaşmayı bilmeniz yeter aslında. Paylaşamasanız da bilmeniz yeter. Sevmeniz
yeter iyi olmak için. Elinizi bir omuza koymanız yeter, gülümsemeniz yeter,
içten gelen bir hoşçakal, güle güle, günaydın vs diyebilmek yeter iyi olmak
için. Hem iyi olmak huzur verir, emin olun egonuzu tatmin ettiğiniz andaki
doygunluktan çok daha fazlasını verir size iyi olmak. İyiler görür gökyüzünün,
denizin en güzel mavisini, iyiler görür çocukların gülen gözlerini, iyiler
bilir “seni seviyorum” demenin kıymetini, iyiler bilir sevilmenin kıymetini.
Kötü
olmak ise hakikaten zordur, birilerinin üzerine basıp yükselmeniz gerekir, kötü
konuşmanız gerekir, çalmanız, çırpmanız gerekir. Kötü olmak için, en
yakınınızdakine en uzak olmanız gerekir. Kötü olmak için yüzüne güldüğünüz
insanların arkasından konuşabilme aşağılığının üstesinden gelmeniz gerekir.
Kötü olmak için dün ne olduğunuzu unutup çevrenizdekileri küçük görebilecek
kadar zayıf bir hafızaya sahip olmanız gerekir. Kötü olmak için söylediğiniz
yalanların yalan olmadığına kendinizi de inandırabilmeniz gerekir. Sahtedir
kötülerin mutlulukları, anlıktır, alıntıdır. Sevmeyi bilmez kötüler, aşk
uğramaz onlara.
Velhâsıl-ı
kelam kötü olmak zordur azizim, nedendir bilinmez; hep zordan kaçan insanoğlu
burada zoru tercih eder...
İsa Güneruz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder